ERGENLİK DÖNEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ
Ergenlik döneminde birey; fiziksel, duygusal, psikolojik, sosyal ve cinsel pek çok değişim yaşar. Ergenlik, özerkleşme ve aileden psikolojik olarak bağımsızlaşma sürecidir. Bu süreç ergenin aileden tamamen ayrılması veya kopması değil, ailesi ile hem bağlarını sürdürebilmek hem de kendisine ait duygu ve düşüncelerini ayrıştırabilmesi, kendi yaşam görüşünü oluşturabilmesi sürecidir. Ergen, kendi kimliğini oluşturabilmek için özgürlüğe, destek için ise ailesi ile duygusal bağ kurmaya ihtiyaç duyar. Bir yandan çocukluk döneminden çıkmak ve yetişkinliğe doğru adım atmak ister, bir yandan da anne ve babası tarafından desteklenmek ister.
Ergenlik dönemindeki birey, kimlik karmaşası yaşar. Yetişkin olma yolunda bir kimlik arayışındadır.
Duygularında hızlı bir iniş çıkış görülür. Davranışları kestirilemeyebilir. Çabuk sevinir, çabuk üzülür, çabuk öfkelenir. Çalkantılı bir dönemdir.
Karşı cinse ilgi duyma, dış görünüme çok önem verme, hayal kurma yetilerinde artış görülür.
Ergenliğin ilk yıllarında birey anne babası ile sık sık çatışma yaşar. Yıllar içinde git gide bu çatışmalar azalır. Bu çatışmalar ergenin özerklik kazanması için önemlidir.
Ergenlik döneminde birey, samimi ve yakın ilişki kurabileceği yakın arkadaşa ihtiyaç duyar. Arkadaşlıklara her şeyden daha fazla önem verirler. Eğer yakın arkadaşlık kuramazlarsa değersiz ve yalnız hissedebilirler. Sosyal olarak yalnız kalan ergenler ise akran baskısına daha fazla maruz kalır. Bu durum da psikolojilerini olumsuz yönde etkiler.
Ergenlik döneminde en sık görülen psikolojik sorunlar; depresif bozukluklar, anksiyete bozuklukları, duygu durum bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluğu, yeme bozuklukları, risk davranışı ve madde kötüye kullanımıdır.
ERGENLİK DÖNEMİNDE PSİKOLOJİK SORUNLARIN NEDENLERİ
Ergenlik döneminde; genetik, çevresel ve kültürel pek çok etken psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir.
Aile öyküsünde bulunan bir psikolojik rahatsızlık genetik yollarla sonraki kuşaklara aktarılabilmektedir. Genetik yollarla kuşaktan kuşağa aktarılan psikolojik sorunlar; çocuk ve ergenlerin birtakım psikolojik rahatsızlıklara daha yatkın olmasına yol açar.
Ergenlik döneminde fizyolojik, psikolojik ve hormonal pek çok değişim yaşayan bireyde, en önemli değişimlerden biri de benlik gelişimidir. Kim olduğuna dair arayışın yoğunlaştığı bir dönemdir. Birey; kimlik kazanımı, aidiyet ihtiyacı, cinsel kimlik gibi konularda çatışmalar yaşar. Bu çatışmalar sağlıklı bir şekilde çözümlenmediği takdirde kimlik krizine dönüşebilir ve psikolojik sorunlara yol açabilir.
Çevresel etkenler de psikolojik rahatsızlıklara ilişkin oldukça önemli risk faktörleridir. Stres, stresli yaşam olayları, travmatik yaşantılar, olumsuz ebeveyn tutumları gibi durumlar bireyin psikolojik rahatsızlıklar yaşamasına yol açabilir. Özellikle aile içi şiddet, istismar, ihmal ve ailede maddi sorunlar, düşük sosyoekonomik şartlar, kronik rahatsızlıklar ergenlerin psikolojik rahatsızlık yaşamasına neden olan risk faktörleri arasında yer alır.
ERGENLİK DÖNEMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Ergenlik dönemi, kimlik kazanımının gerçekleştiği evredir. Bu evrede birey kimlik oluşumu için farklı ilgi alanlarına kayabilir. Kendisine en uygun olan kimliği aramaktadır. Bu dönemde birey; hayran olduğu bir sanatçı gibi giyinebilir, sevdiği bir öğretmeni gibi davranabilir, hoşlandığı birinin davranışlarını taklit edebilir. Bir gruba dahil olmak hisseder, aidiyet ihtiyacı vardır. Kimlik arayışında olan ve farklı alanları deneyen birey, anne babasından ayrışmaya çalışır. Çocuğunun değişim yaşadığını ve kimlik karmaşası içinde olduğunu gören ebeveyn ise kaygılanır. Ancak bu geçiş evresinde ergenin benlik gelişimini tamamlayabilmesi adına sağlıklı sınırlara ihtiyacı vardır. Sağlıklı sınırlar; çatışmayı azaltır, ilişkiyi güçlendirir Ergen ve anne baba arasında sağlıklı sınırların olması, bir birey olabilmesi için ergene olanak tanır. Bu dönemde anne babanın, ergene karşı tutum ve davranışları oldukça önemlidir. Çünkü aralarındaki iletişim hem ilişkilerini hem de ergenin kişiliğini etkileyecektir.
Anne ve babanın öfke anlarında, kendisini kontrol edebilmesi çok önemlidir. Yanısıra ebeveyn, her ne yaparsa yapsın çocuğunun arkasında olduğunu ona hissettirmelidir. Her genç, ailesinin onu yargılamadan, aşağılamadan ve suçlamadan dinlemesini ister. Her genç onu koşulsuz kabul eden ve seven bir ailesi olduğunu bilmek ister.
Ergenlik döneminde, anne baba için en zor durumlardan biri de hangi davranışın normal ve hangi davranışın anormal olduğunu tespit edebilmektir. Çünkü ergen bireyin bazı davranışları ebeveyn için kaygı uyandırsa da gelişim dönemi gereği normaldir. Örneğin bazı anne babalar, ergenlik dönemindeki çocuklarının kendisinden uzaklaştığını görüp tedirgin olabilir. Oysa ki ergen bireyin ailesinden uzaklaşıp daha çok arkadaşlarıyla vakit geçirmek istemesi normaldir.
Ancak bazı davranışlar vardır ki bunlara çok dikkat edilmelidir. Yineleyici şekilde gözlemlenen risk alma davranışları: “alkol ve madde kullanımı, riski cinsel davranış, intihar girişimi, intihar düşünceleri, kendine zarar verme davranışı” öncelikli olarak dikkat çeken konulardır. Bu durumlarda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanın destek alınması gerekmektedir.
Bu risk alma davranışları haricinde duygusal olarak ortaya çıkan ciddi değişimler veya psikolojik sorunlar da oldukça önem taşımaktadır. Kaygı, depresyon, öfke kontrol bozukluğu, yeme bozukluğu, uyku bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, travma, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, sınav kaygısı, özgüven sorunları, ani kilo kaybı, ani duygu değişimleri, aile ile sık ve sürekli yaşanan çatışmalar gibi durumlar da sinyal niteliğindedir. Bu gibi durumlarda da bir ruh sağlığı uzmanından destek almak oldukça önemlidir.
Ergen İçin Psikolojik Danışmanlık Merkezi’mizden yüz yüze ve online seçeneği ile uzman bir psikologtan randevu alabilirsiniz.
Ergen için Psikolojik Danışmanlık Merkezi: Danışmanlık sürecinde gencin yaşadığı sorunlarla ilgili belirtileri hafifletilir / ortadan kaldırılır. Ailenin ve gencin bu yaşadığı problemlerle ilgili baş etme becerileri geliştirilir, iletişimlerindeki engeller ortadan kaldırılır, işlevsellik ve uyum becerileri arttırılır, ilişkileri güçlendirilir ve aileye psikoeğitim verilir.